GÜBRETAŞ özel kanola gübresi ile yetişen ürünler hasat edildi

Sektörde 60 yılı geride bırakan GÜBRETAŞ, kanola deneme ekimiyle ilgili Tarla Günleri etkinliğini Lüleburgaz’da gerçekleştirdi. Tarla Günleri’nde, uzman ekip tarafından toprak analizi yapılarak özel gübreleme programı oluşturulan bir tarlada, GÜBRETAŞ tarafından üretilen ve yüksek verim artışı sağlayan özel kanola gübresiyle yetiştirilen ürünlerin hasadı yapıldı.

“Bilinçli Üretici Kazanır” başlıklı eğitim, çiftçi bilinçlendirme faaliyetleri ve deneme ekimleri kapsamında organize edilen GÜBRETAŞ Tarla Günleri etkinliğine şirket yönetiminden Tahir Okutan ve İsmail Babacan ile Tekirdağ Tarım Kredi Kooperatifleri Bölge Birliği Müdürü M. Tahir Topalakcı, Trakya bölgesindeki Tarım Kredi Kooperatifleri yetkilileri, önder çiftçiler ve kanola yetiştiriciliğiyle ilgilenen ziraat mühendislerinden oluşan yaklaşık 120 kişi katıldı.

Tarla Günleri’nde konuşan GÜBRETAŞ Genel Müdür Yardımcısı Tahir Okutan, Türkiye’de bitkisel yağ açığı ihtiyacının karşılanmasında önemli bir yeri olan kanola tarımının özellikle Trakya bölgesinde yapıldığını söyledi. Okutan, “Firmamız, kanola tarımında yüksek verim ve kaliteli ürün elde edilmesi amacıyla kanola bitkisine özel gübreler ile toprak analizi sonucuna göre özel gübreleme programı oluşturarak tarla şartlarında deneme oluşturdu. Trakya’da bu kışın soğuk geçmesi nedeniyle kanola ekim alanlarında büyük zararlar görülürken, deneme ekimi yaptığımız bu tarlada uygun zamanda ekim ve doğru gübreleme yapılarak başarılı sonuçlar elde edildi. Verim ve yağ oranında bölgenin en yüksek değerlerine ulaşacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.

GÜBRETAŞ’ın bilinçli tarımsal üretim yapılmasını teşvik ederek, üreticilerin gelir düzeyini artıracak yüksek verimli ve üstün kaliteli ürünler yetiştirilmesini hedeflediğini vurgulayan Tahir Okutan, bu amaçla 2012 yılında tarla/bahçe şartlarında 7 farklı arazide gübre denemesi gerçekleştirildiğini ifade etti.

Genel müdür yardımcımız Tahir Okutan, “Deneme alanlarında, uzman ziraat mühendislerimizin bilgi, birikim ve deneyimleri; ziraat fakülteleri öğretim üyeleri ve tarımsal araştırma enstitüleri uzmanlarının destekleriyle oluşturduğumuz gübreleme programlarını uyguluyoruz. Bu çalışmanın diğer bir hedefi ise dengeli ve düzenli gübreleme ile çiftçilerimizin girdi maliyetlerini minimize etmenin yanı sıra, bitkiye ve bölgeye özel gübreler sayesinde gübreleme maliyetini düşürmektir. Son 5-6 yılda Trakya’da 2500’den fazla toprak numunesini analiz ederek, tarımsal alanlardaki makro ve mikro besin maddelerin sonuçlarını bir projede bir araya getirdik. Türkiye Toprak Verimliliği Haritası projesi kapsamında elde ettiğimiz bu verileri, ürüne özel gübre çeşitleri geliştirerek üreticilerimizin faydasına kullanıyoruz” diye konuştu.

YAĞLI BİTKİLER TARIMININ YAYGINLAŞMASI, CARİ AÇIĞIN AZALTILMASI YÖNÜYLE DE BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR

Son yıllarda ülkemizdeki tarım sektörünün hızlı büyüdüğüne işaret eden Tahir Okutan, yağlı bitkiler tarımının cari açığın azaltılması yönüyle de önem taşıdığını vurguladı. Okutan, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’nin cari açık verdiği alanlardan biri de bitkisel yağlardır. Bitkisel yağ üretiminin 2011 yılında önceki yıllara oranla kısmen artmış olsa da sektör halen ithalatçı konumunda. 2.2 milyon ton olan ham yağ arzının 655 bin tonu yerli üretimle karşılanırken, geriye kalan kısmı ithal edildi. Yağlı tohum bitkilerinin üretiminde yetersiz olup yüzde 70 düzeyinde dışa bağımlıyız. 2011 yılında yağlı tohum ve türevleri ithalatına 3.1 milyar dolar döviz ödedik. Ülkemiz, yağlı bitkiler üretim potansiyeline sahip ancak bunu kullanamıyoruz. Yağlı tohumlu bitkilerin üretiminin artırılması gerekiyor. Bu nedenle Tarım Bakanlığı, kanola gibi yağlı bitkiler için çok yüksek desteklemelerde bulunuyor. Buğdayın kilosuna 5 kuruş destekleme yapılırken, Kanola için kilo başına 40 kuruş destekleme yapılıyor.”

Yağlı tohumlar arasında kanolanın önemli bir yeri olduğunu söyleyen Tahir Okutan, kanola üretiminin ise özellikle Trakya bölgesinde yapılabildiğini belirtti. Türkiye’de 2010 yılında yaklaşık 31 bin hektar alanda yıllık ortalama 106 bin ton kanola üretimi yapıldığını ifade eden Okutan, “Kanola, Türkiye’de bitkisel yağ açığını azaltılması, organik maddece toprağın yapısını düzeltmesi, küspesinde yüzde 38-40 arası protein bulunması, arı ve arıcılara erken ilkbaharda bol nektar sağlaması bakımından da tercih edilen bir yağ bitkisidir” diye konuştu.